19 Haziran 2011 Pazar

YAZ OKUMALARI HAKKINDA

Sevgili İSTEK'li kitapsever,

Uzun, zorlu ve yorucu bir eğitim yılının ardından, şimdi tatil zamanı! Keyifli, mutlu, dolu dolu bir tatil geçirmeni diliyoruz. Dinlenceleri edebiyatla taçlandırmak gibisi yoktur. Bu yüzden tasarladığımız "Yaz Okumaları" uygulaması seni bambaşka kurgu dünyalara götürecek, bambaşka hayatlarla tanıştıracak.

Bu kapsamda yazmanı istediğimiz üç değerlendirme yazısı için blog günün 24 saati hizmetinde. Yazacağın değerlendirme yazısı için aşağıdaki cümleler sana yol gösterici olacak.

İyi tatiller, iyi eğlenceler, iyi okumalar...

Kitabın konusu ne?
Kahramanları kim? Nerede ve hangi zamanda geçiyor?
Kitap, okurken sana neler hissettirdi?
Sevdiğin bölümler, etkilendiğin cümleler var mı?
Kitapla ilgili eleştirilerin neler?

İSTEK OKULLARI 2011 İLKÖĞRETİM YAZ OKUMA PROGRAMI KİTAPÇIĞI

Yaz Okuma Programının Amacı Nedir?

Bu çalışmanın en önemli amacı; gelecek yıla daha hazır olarak başlamanızı, önümüzdeki yıl daha başarılı olmanızı sağlamaktır. Bunun yanında;  okuma yeteneği, yazma yeteneği, dil bilgisi yeteneği, sözcük bilgisi, testte başarı, okumaktan keyif alma gibi önemli kazanımlara ulaşabilmeniz de programın hedeflerindendir.

Yaz Okuma Programı Nasıl Uygulanacaktır?
Sizin için hazırlanan ve  on kitaptan oluşan “Yaz Okuma Kitapları Kataloğu”ndan  en az  üç kitap seçerek bu kitapları okumanızı; sonra da bu kitaplardan biri ile ilgili proje hazırlamanızı bekliyoruz.

Kitap okurken izlemeniz gereken stratejiler:

Tahmin etme
Okumayı geliştirmenin eğlenceli yollarından biri de dedektiflik oynamak, bir sonraki adımda ne olacağını tahmin etmeye çalışmaktır. “Karakter ne yapacak, olay nasıl gelişecek, sonuçlanacak?” gibi soruları sıkça sorup tahminini bir yapışkanlı kâğıda yazıp sonradan kontrol edebilirsin. Tahminlerini, neden ve hangi ipuçlarına dayanarak bu tahminleri yaptığını aynı eseri okuyan arkadaşlarınla karşılaştırabilir ve tartışabilirsin.

Okumadan önceki sorgulamalar
Kitabın bir bölümünü okumaya başlamadan önce o bölümde yanıtlanacağını düşündüğünüz sorular yaratın. Bunun için kitabın kapağını, bölümün adını kullanabilirsiniz.

Okuma sırasında sorgulama
Kitabı okudukça akılda  soru işaretleri oluşması, olağan bir şeydir. Okuma sonunda hâlâ  yanıtlanmayan sorular varsa bunları kitabı okuyan arkadaşlarınızla tartışabilir  ve öğretmenlerinizle paylaşabilirsiniz.

Tekrardan okumak
Bazı okurlar bir kez okuyarak her şeyi anlamayabilirler. Bir bölümü okudunuz ve aklınız karıştıysa, küçük bir bölüm bile olsa aklınızı karıştıran, tekrar okuyun. Bu, çoğunlukla daha önce anlamadığınız metni daha açık ve rahat anlamanızı sağlayacaktır.

Sözcük kontrolü
Okumanın güzel yanlarından biri de söz varlığımızı zenginleştirmesidir. Okuma sırasında anlamını bilmediğiniz bir sözcükle karşılaşırsanız ya hemen o an ya da kâğıda yazıp daha sonra sözlükten bakarsınız. Yeni öğrendiğiniz sözcüklerin listesini tutarsanız böylece söz varlığınız zenginleşecek ve bu, gelecek okumalarda daha iyi anlamanız için yardımcı olacaktır.

Sesli okuma
Sesli okuma, okuma becerilerinizi geliştirmenizde önemlidir. Dikkatinizi çeken bir bölümü ya kendi kendinize ya da birine okumanın, okumanız ve anlamanız üzerinde yarattığı farka şaşıracaksınız. Bu teknikle karışık, etkileyici veya ilginç bulduğunuz her şeyi başkalarıyla paylaşabilirsiniz.

Gözünde canlandırmak
Okuduğunuz şeylerin kafanızda zihinsel bir resmini çizmeye çalışmalısınız. Okuduklarınızı gözünüzde canlandırırsanız, kitabınız daha ilginç hale gelecektir. Bunu, kafanınızın içindeki bir televizyon dizisi gibi düşünebilirsiniz.

Bağlantı kurmak 
Okuduğunuz olaylarla yaşamınız ya da tanık olduğunuz yaşamlar arasında bağlantılar kurmaya çalışınız. Bu teknik, hem kitabın daha iyi anlaşılmasını sağlayacak hem de sizlere kendinizi daha iyi tanıma, belki de sorgulama fırsatı verecektir.


Günlük Tutma
Okuma süresince kitapla ilgili düşüncelerini, aklına takılan soruları, sözcükleri ve en beğendiğin bölüm ya da sözleri yazabileceğin bir günlük tutabilirsin. Bu, okumanı değerlendirmenin ve gözlemlemenin en iyi yollarından biridir. Aynı zamanda size düşüncelerini daha sonra başkalarıyla paylaşma şansı verir. 

İSTEK OKULLARI 2011 YAZ OKUMA PROGRAMI KİTAPÇIĞI

2011 Yaz Kitap Okuma Dosyası Projemiz: Kitap Klasörü

Kitap klasörü hazırlamak, okuduklarını başkaları ile paylaşmanın güzel yollarından biridir. Kitap klasörü yardımı ile kitapla ilgili düşüncelerinizi başkalarının da görüp kullanabileceği bir biçimde düzenleyebilirsiniz.
Bu projeyi yapmak için kitap klasörü kullanmalısınız. Bu klasör kapaklı, standart bir model olmalıdır.

Gerekli Olanlar ve İstenilenler

I. Klasörün ön kapağına, okuduğunuz kitap için yeni bir kitap kapağı hazırlamalısınız. Kitap kapağını, okurların ilgisini çekecek biçimde tasarlamalısınız. Bunu kendiniz çizebileceğiniz gibi bilgisayarla da oluşturabilirsiniz; ancak çalışmanız tamamen özgün olmalı; gerçek kitabın kapağından ya da kitabın film/televizyon dizisi ve benzeri versiyonlarından alıntılarla oluşturulmamalıdır. Hazırladığınız bu kapak, klasörün ön yüzünün büyük bir kısmını kaplayacak biçimde olmalıdır.

II. Şimdi de klasörün içine boş bir A4 kâğıdı koyun. Bu kâğıda kapakta niçin böyle bir tasarım yaptığınızı yazın. Yazacaklarınız yaklaşık beş-yedi cümle olmalıdır. Bu cümleleri oluştururken yazdıklarınızı desteklemek için kitaptan en az iki alıntı yapmalısınız. Lütfen yaptığınız alıntıların sayfa numaralarını belirtmeyi unutmayın. Ek olarak bu sayfada resim kullanırsanız ve bu resimler kendi üretmediğiniz ve başka kaynaklardan aldığınız resimlerse, kâğıdın alt bölümüne bu resimleri aldığınız kaynağı belirtin.

III. Klasörün sol iç kapağına yazarla ilgili kısa bir bilgi ekleyin. Bu da beş - altı cümleyi geçmesin ve kendi cümleleriniz olsun. Lütfen, yazar hakkında bilgi edindiğiniz kaynağı da sayfanın sonunda belirtin. (Wikipedia kullanmamaya özen gösterin.)

IV. Klasörün sağ iç kapağına, kitap hakkındaki görüşlerinizin yer aldığı eleştiri yazısı yazın. Bu eleştiri yazısı en az yedi cümleden oluşmalı ve kitapla ilgili olumlu-olumsuz görüşlerinizi yansıtmalıdır. Söylediklerinizi desteklemek için kitaptan sayfa numaralarıyla birlikte en az iki alıntı yapmalısınız. Bu eleştiriyle sizin yazarlık yeteneğinizin sayfalar arasında parladığını da görmek istiyoruz.

V. Klasörün arka kapağında, tıpkı özgün bir kitabın arka kapağında bulunduğu gibi, kitabın kısa bir özeti bulunmalı. Özet, özgün olmalı ve okuyucunun ilgisini çekmelidir. Burada, kitabın sonu ile ilgili bilgi verilmemelidir.

Hazırladığınız klasör, estetik olarak da hoş görünmelidir. Bu demek oluyor ki bilgiler;
§       Bilgisayarda yazılmalı,
§       Klasörün uygun yerlerine düzgün biçimde yapıştırılmalı,
§       Yaratıcı ve okunması kolay fontlarla yazılmalıdır.

*Görünüşün keyifli olması için çeşitli resimler kullanılmalıdır. (Ana kapakta kullanacağınıza ek olarak en az üç  resim gerekmektedir. Bu, yazarın resmi olabilir ya da kitaptan bazı sahneler çizilebilir.)

Projenizi teslim ederken kitap başlığı ve kendi adınız, klasörün içinde en üstte bulunmalıdır. Bunu ayrı bir A4 kâğıdına da yazabilirsiniz. Üstüne kendi adınızı  yazacağınız rubriğiniz  de  klasörün içinde olmalıdır.


SON KARA KEDİ, EVGENE TRİVİZAS

Önce İpekkuyruk ortadan kayboldu. Ardından Arap. Sonra sırayla Mırnav, Ziynet, Ramses, Kömür, Hamurabi ve Katran.
Bütün bu kedilerin tek bir özellikleri dışında hiçbir ortak noktaları yoktu. Bir tek renkleri aynıydı. Kara, kömür karası renkleri!
Uzak bir adada, batıl inançlı gizli bir örgütün üyeleri, uğursuzluk getirdikleri bahanesiyle en acımasız yöntemleri kullanarak bütün kara kedileri yok etmeye karar verirler. Tam da amaçlarına ulaşacakken bu anlamsız nefretten sadece tek bir kara kedi kurtulmayı başarır. Bunun üzerine batıl inançlı zalimler bu kara kediyi bulup öldürmeye ant içerler.
Bu öykü; acımasız bir kovalamaca, umutsuz bir aşk ve haince bir ihanetin öyküsüdür. Bu öykü; batıl inançlara, önyargılara, ayrımcılığa direnmenin, yani son kara kedinin öyküsüdür!

YAŞLI ADAM VE DENİZ, ERNEST HEMINGWAY

Yaşlı bir Kübalı balıkçının açık denizde Gulf Stream’e kapılmış olarak dev bir kılıçbalığıyla olan can yakıcı mücadelesi son derece sade ve kuvvetli kelimelerle anlatılıyor. Bu hikâyesiyle Hemingway, yenilgiye karşı cesaret, kayba karşı şahsi başarı temasını kendine has modern üslubuyla yeni baştan heykelleştirmiştir.

REYHAN, NUR İÇÖZÜ

Akan suyun önü kesilemez. Ne kadar önlemeye çalışsanız da öylesine bir nokta bulur ki kendine, akar gider biteviye…
Reyhan da incecik, çağıl çağıl bir su... Nazlı nazlı akmak istese de çayırların gönlüne, dev kayalar kesip durmuş yolunu. Akan suyun önü hiç kesilir mi dersiniz? Kesilmez elbet. Reyhan’a ne kayalar engel olmuş, ne dağlar, ne tepeler... Reyhan, kendi yolunu çizmeyi bilen bir genç kız. Yaşamına sahip çıkan, engelleri aşan, ayakları üzerinde durmayı başaran nicesinden biri...
Reyhan... Yaşamını ilmik ilmik dokuyan bir genç kızın romanı.

PİANO PİANO BACAKSIZ, KEMAL DEMİREL

"Hemen hepimizin düşü ve coşkuyu olanca bağımsızlığımızla yaşadığımız o çocukluk yaşlarımızdan bende iz bırakan insan ve olayları yazmaya çalıştım bu kitapta (...) Yarım yüzyıl önce beş ile on üç yaş arası birlikte yaşadığım o insanları anlatırken onlara hiç haksızlık etmemeye çalıştım. Ne anlattımsa iyi ve kötünün ötesinde, yani insanları yargılamadan anlatmaya çalıştım. Yüreğimizle yaşadıklarımızı ortaya koymak, düşünerek yaşadıklarımızı ortaya koymaktan ne kadar da zormuş."
Kemal Demirel

İkinci Dünya Savaşı öncesinin karanlık günlerinde, İstanbul'da, eski zamanların harap konaklarının sakinleri, yoksulluk, korku ve güvensizlik içinde birbirlerine sarılırlar. Piano Piano Bacaksız'da, küçük bir çocuğun hayal gücüyle genişleyen dünyası, bu kuru ve renksiz, acı dolu dünyayı yutar, masumiyetiyle dipsiz kuyulardan yukarıya umut ışıkları çeker. Yazar Kemal Demirel'in gerçek yaşamöyküsünden esinlenerek yazdığı Piano Piano Bacaksız, gücünü işte bu umut ışıklarını, kendi çocukluğundan, günümüzün çocuklarına aktarabilmesinden alıyor.

MARTI, JONATHAN LIVINGSTON

Jonathan bir martı sürüsünde yaşayan fakat diğer martılardan farklı hareket eden bir martıdır. Diğer martılar gibi teknelerin arkasından yiyecek savaşı yapmayan,bütün zamanını uçmaya ayıran bir martıdır. Bu düşüncesinden anne ve babası çok rahatsız olurlar. Bu sebeple Jon uçma ile ilgili fikirlerini açığa vurmak istemez.
Bir gün Jon uçma eğitimi için sürüden ayrılır. Çok hızlı uçuşlar ve dönüşleri dener.Başaramayınca sürüye katılmayı ve onlar gibi davranmaya karar verir.Bu sırada gece olmuştur. Birden aklına martıların gece uçuş yapamayacağı gelir.Kendi sınırlarını aşmaya ve özgür olmaya karar verir. Sürü yaşamına katılmaktan vazgeçer. Bütün martılara bunu anlatmak ister.Sürüye katılabilmek için uçar. Sürü bölgesine geldiğinde martı kurultayının kurulduğunu görür ve “Özgür olabiliriz, uçmayı öğrenebiliriz.” diye bağırır. Yaşlı kurultay başkanı Jon’u lanetleyerek sürüden dışlar. Jon uçarak kayaların çok ötesine gider. Orada uçmayı çok iyi öğrenir,birçok hüner kazanır.

UÇAN SINIF, ERICH KASTNER

Erich Kästner, çocuklar için de, büyükler için de yazan Almanya’nın ünlü yazarlarından biri. Uçan Sınıf’ın kahramanları, yatılı bir okulun çocukları. Yılbaşına az bir zaman kalmıştır. Çocuklar, Uçan Sınıf adında bir oyun hazırlamaya karar verirler. Ne var ki çalışmaları yarım kalır. Çünkü bir başka okulun öğrencileri, hem oyunda rol alan oyunculardan birini, hem de çocukların alıştırma kitaplarını kaçırmışlardır. Kästner’in ‘Yazdığım en iyi kitap’ dediği Uçan Sınıf, ince bir hüzün ve bolca mizahla kaleme alınmış bir başyapıt. Bu kitapta yazar, çocuklar arasındaki dayanışmanın, sıkı bir arkadaşlığın gücüyle yaşamın zorluklarını alt etmenin güzel bir örneğini veriyor.

KAÇIŞ, JOE CRAIG

% 62 HEYECAN
% 38 GİZEM
% 100 MACERA
On bir yaşındaki Jimmy , esrarengiz adamlar tarafından kovalanmaya başlayınca garip güçleri olduğunu keşfeder. Neden onun peşindeler? Annesinin ve babasının ondan sakladıkları ne var? Jimmy Coates’un kendisinin bile bilmediği bir sırrı var. Ve bu sır her ne ise, artık bir ölüm kalım meselesi…
“…tam anlamıyla kusursuz bir macera. Biraz Bond, biraz Matrix ve hiç okumadığınız pek çok şeyden biraz var. Biri bunun filmini çeksin.”
Flipside 

HİNDİSTAN'A YOLCULUK VE NEPAL GEZİSİ, GÜLTEN DAYIOĞLU

Düşler ülkesi Hindistan: Tac Mahal, kutsal hayvanlar, camiler, Ganj Nehri, dilenciler, tıklım tıklım caddeler, tapınaklar, şifalı bitkiler, racalar... Özgünlükler ülkesi Nepal: Himalayalar ve Everest Tepesi, Budistler, kutsal ibadet yerleri, sessizlik, saraylar... Gülten Dayıoğlu' nun yıllardır düşlediği bu yolculuk, bize Doğu'nun çekici güzelliklerinin kapılarını açıyor.

GELECEĞİ GÖRME ORTAKLIĞI, TOLGA GÜMÜŞAY

Ülkemizin genç yazarlarından Tolga Gümüşay, yine Günışığı Kitaplığı'ndan yayımlanan ilk gençlik romanı "6 Yıl Tam Pansiyon"un ardından bu kez çocuklar için öyküler kaleme aldı. Gerçek yaşamdan ustaca gözlemlenen ayrıntılarla bezeli dokuz öykü, yalın kurguları ve beklenmedik sonlarıyla okuru şaşırtan sürprizler sunuyor. Çizgi roman karelerinin yer aldığı öykü kapaklarıyla, 8-12 yaş arasındaki çocukların beğenisini kazanacak bu ilginç öykü kitabı, aynı zamanda onların okuma alışkanlığı edinmelerine de katkıda bulunacak.
Tolga Gümüşay'ın çocuklar için kaleme aldığı öyküler, sevgi, arkadaşlık, hoşgörü, okul, aile, yoksulluk, sevdiklerini yitirmek ve yatılı yaşamı gibi gündelik hayata ilişkin pek çok kavramı bir araya getiriyor.

ANKARALI, ZEYNEP CEMALİ

Çılgın Babam ve Patenli Kız gibi çok sevilen kitaplarıyla edebiyatımızda derin bir iz bırakan Zeynep Cemali, aramızdan ayrılmadan tamamladığı bu son romanında, sıradan insanların sıra dışı öykülerini anlatıyor. Çocukluk ve gençlik arasındaki gelgitlerle kurguladığı kitabında, her yaştan okurlarını meyve ağaçları, çiçek seraları ve doğa sevgisiyle sarmalanan aile ilişkilerine götürüyor. Toplumumuzun kanayan yaralarına, gerçekçi ama karamsarlıktan uzak, duyarlı anlatımıyla değinen usta yazar; ayrımcılık, önyargılar, gelenekler, töre, eğitim hakkı, kadının toplumsal yeri gibi güncel birçok temaya cesaretle dokunuyor.
Çevreci, idealist bir ana babanın kızı olan Doğa, işlettikleri botanik bahçesinde karşılaştığı yaşlı bir kadın sayesinde ailesinin sırlarla dolu geçmişini merak etmeye başlar.
Doğa, zamanla zincirin halkalarını birleştirdikçe, büyük büyükbabasıyla 1940’larda başlayan hikâyede boyutlanır. Doğa her geçen gün, babası ve amcası arasındaki soğukluğun nedenlerini daha iyi anlarken, gizemli Ankaralı hakkındaki gerçekler de aydınlanır.

SEVDALI BULUT, NAZIM HİKMET

“Edebiyat bütün çeşitleriyle masalla başlar, masalla biter.” diyen Nâzım Hikmet’in çocukların hayal dünyasından büyüklerin gerçek dünyasına uzanan, 100 Temel Eser’de de yeralan masalları okurla buluşuyor. Usta yazarın çağdaşla gelenekseli kaynaştıran zengin anlatımı, Cem Kızıltuğ’un resimleriyle bir masal şöleni sunuyor okura.

KIRMIZI EĞRELTİ OTUNUN BÜYÜDÜĞÜ YER, WILSON RAWLS

Billy ve onun köpekleri Little Ann ile Old Dan. Billy, Oklahama'da, Cheroke vadisinde ailesiyle birlikte yaşayan sevimli, rakun avına düşkün ve bu özelliğiyle çevresinde ün salmış sevimli, 12 yaşında bir çocuk. Azimli, dirayetli ve hür türlü doğa koşullarında yaşabilen Billy'nin tutkusu iki av köpeği ve rakun avı. Old Dan, bir kaplan gibi güçlü kaslara sahip, ısrarcı ve avının peşini hiç bırakmayacak cinsten bir rakunun avcı köpeği. Billy'e son derece bağlı ve onun yaşamının bir parçası. Little Ann ise ufak yapılı, son derece zeki, koku almada ve kurulan tuzakları hissetmede hassas, rakun avında Billy'nin sağ kolu. Birbirlerini çok seven bu üçlü, Cheroke'nin karanlık tepelerinde ve nehir vadilerinde avlanır. Yaşlı ve kurnaz rakunlarla köşe kapmaca oynarlar. Old Dan'ın gücü, Little Ann'ın aklı ve Billy'nin de onları vadinin en iyi av köpeği yapmak için inanılmaz bir azmi vardır. Bu üçlü, şöhret ve zafere doğru koşuyorlardı ama farkında olamadıkları bir şey onları bekliyordu. HÜZÜN... KIRMIZI EĞRELTİ OTUNUN BÜYÜDÜĞÜ YER; adını bir Kızıldereli efsanesinden alan, hiç unutamıyacağınız, heyecanın doruklarda gezdiği, müthiş bir macera romanı olduğu kadar, içinde sevgi ve hüzün de barındıran, sıcacık bir ilkgençlik klasiği.

İNCİ, JOHN STEINBECK

Büyük ve çok değerli bir incinin çevresinde gelişen olaylar zinciri, Steinbeck'in şiirsel anlatımıyla destansı boyutlara ulaşıyor. Açgözlülüğün, doymak bilmez kar hırsının insanı nerelere kadar sürükleyebileceği, belki de hiçbir romanda böylesine vurucu anlatılmamıştır.

HALİME KAPTAN, RIFAT ILGAZ

Karadeniz’in Cide kıyılarında ev geçindiren bir sandalın kaptanı Temel Reis, bir sefer dönüşü hastalanıp ölür. Oğlu Sabri uzun süredir askerdedir.
Şimdi kim geçecektir dümene?
Torunu Memiş mi? O henüz çok küçük; geçse geçse ancak küreğe geçer. Böylece Temel Reis’in gelini Halime, Karadeniz’in şiddetli rüzgarlarında yelken kullanmaya başlar. Halime Kaptan, kadınlığını gizlemek için laz başlığını bağlamış, kara zıpkayı çekmiştir ayağına. Poyrazla, karayelle boğuştuğu gibi asker kaçağı korsanlarla da boğuşur…

GÜZELÇAMLI'NIN KAYIP PANTERİ, HİKMET TEMEL AKARSU

Güzelçamlı’nın Kayıp Panteri, büyükler için yazdığı romanlarıyla tanınan Hikmet Temel Akarsu’nun ilk çocuk kitabı. Kitapta dört öykü var. Güzelçamlı’nın Kayıp Panteri adlı ilk öyküde, Tuna, Deniz ve Yasemin adlı üç kardeşin akılcı önerileri, ülke ve doğa sevgileri sayesinde büyük bir orman yangınının başarıyla söndürülüşü anlatılıyor. Kaplumbağa Plajı’nda Caretta Caretta kaplumbağalarıyla ilgili harika bir öyküye karışıyor kahramanlarımızdan Tuna. Karaca Mağarası’nın Esrarı’nda ise çocuklar, kaçak tilki avcılarına hak ettikleri dersi veriyorlar. Son öykü Portakal Çekirdekleri ise bütün çocukların, bütün zamanlarda, bayramlarda, noellerde, yılbaşılarda ailelerinden ayrı kaldıklarında keyifle okuyacakları çok hoş bir öykü. Yazarımız Hikmet Temel Akarsu da zaten bu kitabı ayrı kaldığı çocuklarına armağan olarak yazmış. Yabancı bir ülkede yaşarlarken güzel Türkçemizi ve ülkemizi hatırlasınlar diye. 

BEYAZ YELE, RENE GUILLOT

Fransız yazarı Rene Guillot çocuklar için birbirinden güzel pek çok roman yazdı. Ama yazdıkları arasında en sevileni Beyaz Yele oldu. bu romanda, on iki yaşındaki bir çocukla beyaz bir at arasındaki büyük dostluk anlatılıyor. Bataklıklar, sazlıklar, göller, dağlar... Doğa güzellikleri içinde doğup gelişen müthiş bir dostluk. Folko ile Beyaz Yele'nin unutulmaz dostluğu. Folko, yüreği sevgiyle dolu yoksul bir balıkçı çocuğu. Beyaz Yele, başıboş at sürüleriyle özgürce dolaşan, kimselerin ele geçiremediği, yabanıl, bembeyaz bir yılkı atı, bir prens. Bu romanın filmi de yapıldı. Film de, romanı gibi her yaştaki insanın yüreğinde derin izler bıraktı. İlk ve ortaokul çağındaki çocuklar kadar, büyüklerin de severek okuyacağı bir roman.

EGE KIYILARINDAN ESKİ ZAMAN MASALLARI, AHMET ÜNVER

Yeryüzünün ilk masallarını, Anadolu'da yaşayan eski Egeliler anlattı. Bu en eski masallarda tanrılardan, tanrıçalardan, onların birbirleriyle ve insanlarla ilişkilerinden söz açtılar. O masallardaki tanrılara, tanrıçalara benzer kişiliklere, benzer tutum ve davranışlara bugün bile rastlıyoruz. Ülkemizin kıyılarından doğup, dünyaya yayılan bu masallar yüzyıllardır dilden dile aktarılıyor, yeni yeni yorumları yapılıyor; birçok yazar ve ozan onları yeniden kaleme alıyor. Haydi gelin, eski Egelilerin masallarını bu kez de Ahmet Ünver'in usta anlatımından dinleyelim.

DÜNYANIN UCUNDAKİ FENER, JULES VERNE

Dünyanın Ucundaki Fener'de Jules Verne, dünyanın güney ucunda ıssız bir adadaki bir fenerin çevresinde gelişen olayları anlatır. Azgın dalgalar ve korkunç kayalıkların yol açtığı gemi kazalarını önlemek için inşa edilen fenere üç bekçi bırakılır. Ama bekçiler kendilerini bekleyen tehlikeden habersizdirler... Korsanlar, batan gemiler, kudurmuş bir deniz, fırtınalar, gelgitler umut ve mücadele Jules Verne'in bu romandaki baş kahramanları...

15 Haziran 2011 Çarşamba

BEN DE ÇOCUKTUM, AZİZ NESİN

“Dünyaya gözümü yangınla açtım. İlk anım, kapkaranlık gökyüzünü kaplamış o kıpkızıl alevlerdir. Ondan öncesini hiç anımsıyorum. Ama o ilk anı da, bütün ayrıntılarıyla kafama çakılıp kaldı. Annem uyandırdı. Sarı topuzlu pirinç karyolanın başucunda, duvarda asılı, içinde Kur' an bulunan sim işlemeli mavi atlas keseyi aldı, öpüp başına koydu. Sonra o keseyi boynuma geçirdi. Kızkardeşimi de salıncaktan kaptı.”


BALLI ÇÖREK KAFETERYASI, ZEYNEP CEMALİ

Ballı çörekler, sıcacık öyküler ve usta işi bir roman!
Çok sesli, güçlü anlatımıyla, ülkemiz çocuk edebiyatına ustalara yakışan derinlikte, zengin bir üslup kazandıran Zeynep Cemali'nin son romanını, yine her yaştan kitapsever zevkle okuyacak. Cemali'nin kendine özgü öyküsel roman geleneğinin ilk örneği olan "Patenli Kız" gibi bu kitabı da, ana kurguyu bezeyen küçük öykülerle zenginleşiyor. Bir baba kızın işlettiği küçük kafeteryayı ve çevresinde yaşanan renkli öyküleri anlatan kitap, Cemali'nin akıcı ve yalın kaleminden çıkan gerçek bir başyapıt!
Annesini kaybettikten sonra babası ve teyzesiyle birlikte kolları sıvayan Sıla, annesiyle geçirdiği yalnız yıllarda onunla birlikte hep düşünü kurdukları kafeteryayı sonunda açar. Adını, sevgili annesinin tadına doyamadığı çöreklerinden alan Ballı Çörek Kafeteryası'nın birbirinden ilginç müşterileri, Sıla'ya birbirinden ilginç öyküler sunarak, yaşamını renklendirecektir. Bir yandan okula gidip, bir yandan da kafeteryada çalışan Sıla'nın çılgın teyzesi gönlünü, bir Ege köyünde doğup büyüyen, kimsesiz genç bir veterinere kaptırınca, ortalık adamakıllı karışır...